Memnuniyetle...
![Resim](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-40Gw7BPCK8gvRDAlzHrHhMmZ8CUjLjb-BPrk9jQOxT3LzvB-0KX-2KMXx_rqHtulngKniazoGH4Jz8B_7Mu5Vptvk08_3zJlP-WKyXvKYZqHy7WJYbj8wUgGxOD8uNozkjylhNpbZ7Cp/s640/tumblr_oxdffiI7bg1s5mulvo1_500.jpg)
Merhaba . Acayip bir ruh halindeyim bugün, son zamanlardan beri hissettiğim, no-man-land yaşam tarzı hakkındaki görüşümün doğruluğunu dolaylı olarak ta olsa test etme fırsatı buldum. No-man-land yaşam tarzı demişken koruyucu meleğim ve kendimin herkesten uzak bir köşede yaşama isteği. Sebepleri derin ve çok ama özellikle bugün çok önemsemediğim bir sebebin bu yaşam tarzını arzu etmemdeki temel gayelerden bir tanesi olduğunu anladım. Çünkü insan içinde yaşamak demek, siz ne kadar aksini savursanız savunun birilerini memnun etmeye dayanıyor. Akrabaların, arkadaşların, sosyal çevren, belediye otobüsünde yada metroda, vapurda her neyse her hangi bir yerdeki aynı havayı teneffüs ettiğin birilerini memnun etmek ihtiyacının hatta zorunluluğunun var olması. Belki güzel bir şey gibi algılanıyor insanları memnun etme, hatta bunu bir hayat tarzı olarak benimseyip, onları memnun etmeye çalışmadan da memnun edebilecek bir tarzda yaşamak buda mümkün olabilir, güzelde olur. Ama her zaman karşımızda...