Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendini Yenilemek...

Merhaba. Yorucu birkaç günden sonra yeni bir evin bir odasında eski eşyalarla daha sessiz bir köşeden merhaba demek kısmet oldu bu gün. Yeni dedim ya. Güzel bir şey mi acaba yeniye sahip olmak. Yıllar önce Polonya da polis müzesine giderken bindiğim otobüste inmek istediğim durağı sorduğum birisiyle yaptığımız muhabbet te, bindiğimiz otobüsün yeni olmasından dolayı, yeni olan her şeyin insana mutluluk verdiği, insanları pozitif etkilediğini söylemişti. Belediyenin yenilediği otobüsten dolayı kendisini mutlu hisseden Polonyalıya göre yeni güzel bir şey. Yeni umutlar diye başlıyoruz her yine yeni olan güne. Eşyalarımızı yeniliyoruz, kıyafetlerimizi yeniliyoruz, evimizi, arabamızı, nesnel sahip olduğumuz her şeyi yeniliyoruz ve bunlar gerçekten bize mutluluk verebiliyor. Yeni bir kitaba başladığımız da içimizde oluşan merak nasılda lezzetli geliyor bize. Daha önce hiç gitmediğimiz bir yeri gördüğümüzde yine kendimizi iyi hissediyoruz. Sokaklarını keşfederken yeni yerin. En küçük ayrıntı

Başkalarının Hayatını Yaşamak...

Merhaba , yine bir gece geldi ve benim aklımdan yine birşeyler geçti. Aslında yazımızı tamamlamamız lazım istediğim evin içini dekore etmem lazım ama şimdi bugün başka bir ruh halindeyim. Bugün birisinin evine gittim. İki çocuğa annelik yapan genç bir bayanın evine. İnsanlık rafı artık o kadının evini süsleyecek. Duvarın bir köşesinde, evin sahibi olan o kadınımı yoksa başka birilerini mi mutlu edecek bilmiyorum. Rafı almak istedi benden bende götürdüm taktım evine. Komşusunu çağırdı tabi ki göstermek için güzel oldu mu buraya diye. Kendi hayatını mı yoksa başkalarının hayatını mı yaşıyor o kadın diye geçti aklımdan. Aslına bakarsanız herkesin kendine sorması gereken bir soru bu, kendi hayatımızı yoksa başkalarının hayatını mı yaşıyoruz. Benim eskiden yaptığım iş aklıma geldi. Birilerini koruyordum eskiden, birilerinin hayatını onlarla birlikte yaşıyordum. O zamanlarda da çokça soruyordum kendime acaba ben kendi hayatımı mı yaşıyorum diye. Öyle bir iştir ki koruma olmak, hayatınız kor

Hem Ahşap Hem Taş Olsun İstiyorum...

Resim
Merhaba , yoğun bir hafta geçirdim, artık boş geçirdiğim günlerdeki rutin dışı küçük olaylar yoğunluk gibi hissediliyor bedende de ruhta da. Neyse en son harcı hazırlamıştık sanırım. Duvarım güneşin doğuşuna şahit olan tarafında yer almamızı ümit ederek. İstiyorum diyordum ya, hazırlandığım harcın temele dökümüne kadar ben yapmak istiyorum. Hayatın bir ağaç gibi yeşereceği evimi yapmayı kendi ellerimle yapmak istiyorum. Kendi ellerimle yapmak istiyorum onu ki hataları bir güzellik olarak hatırlansın her daim tıpkı bir ağaç gibi hayatı barındırırken içinde. Temele dökeceğim harcın arasına demirleri bir klasik bir şekilde bağlayarak değil, sanki bir kalbi andırır şekilde bağlayıp yerleştirmek istiyorum içine. Küçücük demirden minik kalpler güçlendirsin temeli, bioenerji ne kadar doğrudur bilmem ama bir hayatın temeline koyulmuş demirden kalpler olursa belki de insanların çakraları her daim açık olur. Vücutta negatif enerji falan birikmez, bizler de hep pozitif enerjinin tadını çıkartır

İstiyorum...

Resim
Merhaba. Yine geç uyudum dün gece, tabi ki geç kalktım. Uyumaya çalışırken hayal kurdum tabi. Hayal mi, plan mı istek mi bilmem ama istiyorum demek istedim bu yazının başlığına. Basit şeylerle mutlu olur derler ya bazı insanlar. Birisine verdiğiniz bir papatya onu çok mutlu eder. Daha önce bahsettim. Zeytin çekirdeğinden yaptığınız basit bir bileklik insanları mutlu eder. Beni istiyorum dedim şey ise o kadar basit değil sanırım, tabi subjektif bir kavram basitlik yada zorluk ama benim için sanırım çok basit değil. İstiyorum dedim ya. Bir arazi istiyorum. Çok büyük değil, çok küçük de değil. Birkaç dönüm yeter, içinde çam ağaçları olsun istiyorum. Devasa çam ağaçları, kozaklar sarksın aşağıya sanki toprakta yâri varmış gibi aşağıya doğru uzanmaya çalışsın, kışları kavuşsun yârine kozalak, yazları ise yaren olsun kendini yetiştiren ağaç dalına. Gölge versin toprağa binlerce iğne yaprak. Çok sık olmasın ağaçlar. Aralarında mesafe olsun, özlesinler birbirlerini bir nebze, eşini özlemenin