Kendini Yenilemek...


Merhaba. Yorucu birkaç günden sonra yeni bir evin bir odasında eski eşyalarla daha sessiz bir köşeden merhaba demek kısmet oldu bu gün. Yeni dedim ya. Güzel bir şey mi acaba yeniye sahip olmak. Yıllar önce Polonya da polis müzesine giderken bindiğim otobüste inmek istediğim durağı sorduğum birisiyle yaptığımız muhabbet te, bindiğimiz otobüsün yeni olmasından dolayı, yeni olan her şeyin insana mutluluk verdiği, insanları pozitif etkilediğini söylemişti. Belediyenin yenilediği otobüsten dolayı kendisini mutlu hisseden Polonyalıya göre yeni güzel bir şey. Yeni umutlar diye başlıyoruz her yine yeni olan güne. Eşyalarımızı yeniliyoruz, kıyafetlerimizi yeniliyoruz, evimizi, arabamızı, nesnel sahip olduğumuz her şeyi yeniliyoruz ve bunlar gerçekten bize mutluluk verebiliyor. Yeni bir kitaba başladığımız da içimizde oluşan merak nasılda lezzetli geliyor bize. Daha önce hiç gitmediğimiz bir yeri gördüğümüzde yine kendimizi iyi hissediyoruz. Sokaklarını keşfederken yeni yerin. En küçük ayrıntısına kadar dikkat ediyoruz. Vatikan duvarlarının yanından geçerken su oluklarının şekli dahi dikkatimden kaçmamıştı. Yeniye olan merakımız hiç bitmiyor. Bitmemeli de belki de bir çok açıdan. Yeniye olan merak bittiği taktirde belki de insan oğlunun gelişimi duracaktır. Peki insan kendisini yenileyebiliyor mu acaba. Yada kendisini yenileyebiliyorsa bile bundan memnun oluyor mu. Telefonunu yenilediği kadar mutluluk veriyor mu insana kendini yenilemesi. Sanırım olmuyor ya. Yada yenilemek dahi istemiyor kendisini. Yeni telefona eski uygulamaları tekrar yüklüyor çünkü varlığı eski olarak kalmak istiyor. Değişmek istemiyoruz. Değişemiyoruz çünkü zor geliyor bize. Yıllarca sahip olduğumuz düşüncelerle kendi içimizde çatışmaya girmekten korkuyoruz. Yeni aldığı telefona bile eski temasını yüklüyor çünkü baktığında eskiyi arıyor. Zihni eskiye bağlı kalmış. Halbuki çok daha güzel temalar ile birlikte gelse de telefon biz eskisine takılıyoruz. Zihin yenilenmeye karşı çıkıyor. Düşüncesi bile ağır geliyor yenilenmenin. Yanlışta dahi olsa insan eskide, eskide hapsolmak istiyor. Yıllarca içinde beslediği, birlikte yaşamaya sonsuz alıştığı düşüncelerden bir türlü sıyrılamıyor. Kolay geldiğinden midir yoksa işine gelmediğinden midir, insan oğlu değişmeyi istemiyor. Kalbi değişmek istese beyni izin vermiyor, beynimi alt etse kalbi engel oluyor değişmeye. Zamanla eskiyor eşyalar. Bizde eskiyoruz zamanla, düşüncelerimizde eskiyor. Onları yenilemek, zamanın yenilenmesine ayak uydurmak, yaptığımız yanlışları kendimize itiraf edip, tekrar aynı yanlışları yapmak için yenilenemiyoruz. Eskiyle yaşıyoruz, şu anın şartlarına göre kendimizi yenilemiyoruz. Eski eşyalardan kurtulmak yerine, eski düşüncelerimizden kurtulup doğru düşüncelerle hayatımızı yenilemek bütün kıyafetlerimizi yenilemekten çok daha fazla mutluluk vereceğinden hiçbir kuşkum yok. Nerde o eski bayramlar diye maziyi hatırlamak yerine, bir sonraki bayramda sizi ziyaret edemeyen memur oğlunuzun evine bayram ziyareti yapmak gibi, kapınızı çalıp sizden şeker isteyen çocukları beklemek yerine evinizde, çocuk esirgemeye elinizde şekerlerle gitmek gibi. hayatımız boyunca bir eksende yaşayıp aynı lezzetleri tatmak yerine. Yeni lezzetlere yer açmak için hayatımızda yenilenmeliyiz. Koruyucu meleğimle yenilenmek için çaba sarf ettikçe her geçen gün. Ne kadar tatlı olduğunu bir kez daha anlıyorum hayatın her anının. Zor olan yenilenmek değil, asıl zor olan kendinle çatışma halinde bile olsan eskiyle birlikte yaşamak. Eski komşularından ayrıldığın için üzülmek yerine, yeni komşularla tanışacağın için sevinmek çok daha kolay. Dünyanın var oluşu yenilenmekten geçiyor. Dünya her gün kendisini yeniliyor. Güneş her gün yeniden doğuyor. Geçmişte bırakıp bir gün önceyi, tekrar ve tekrar aydınlatıyor karanlık geceyi. Karanlık geceyi aydınlatmak için kendimizi yenileyip yeniden doğmalıyız bence. Bir sabah uyandığınızda kendinizi darmadağın halde bulabilirsiniz ama yeniden toparlamak kendinizi yine sizin elinizde. Birkaç günlük yorgunluk dedim ya, zihnimin yorgunluğu kaleme de vuruyor. Kalbimin içindekileri yazıya dökmekte zorlanıyorum. Zihin yorgunluğunun sebebi, yenilenmeye direnenlere yenilenmelerini gerektiğini durmaksızın anlatmaya çalışmaktan dolayı. Zihnimizi hep yeni tutmak dileğiyle iyi geceler.   

Yorumlar

Okumalısınız...

Bir Teşekkür...

Ten Years From Now

Mutluluğun Devamı...

Mutluluk...